Hikayemiz…. Koptuk geldik şifa aradık Aradığımızı bulduk Çokça hayalimiz var Çokça yaptıklarımız var Edinimlerimiz tecrübelerimiz Hayat sahnesine çıkardıklarımızın yanı sıra henüz sahneye koyamadığımız yada koymadığımız deneyim ve paylaşımlarımız var. Şehir karmaşasında içinde sıkıştığımız zehirli sarmaşık dalları arasından çıkardık başımızı ve bir de ne görelim!!! Hep okurduk, artık daha fazla okuyoruz Hep yazardık artık daha fazla yazıyoruz Zehir panzehir???? Kızılderililer bu zehir işini iyi bilirmiş Doğada olan her zehrin bir panzehiri var Püf noktalarını ve doğadaki herşeyi evirmeyi o kadar iyi bilirlermiş ki şifacılık çoook uzun yıllar sürmüş ve doğanın tüm nimetlerinden faydalanmışlar Zihnimize zehir olanlara panzehir bulunur mu? Zehirli sarmaşıklardan kaçma fikri işte tam olarak böyle gelişti. Bu kadar büyük bir değişiklik yoktu aklımızda. Hatta şuankinin tam tersine hayatı dahada iş odağına çevirme niyetindeydik. Gökdelenlerde ofisler, site içerisinde evler, cam fanusta bir hayat kurmak …. Ve bu fikirler biranda tersine döndü. Zehrimize daha çok zehir katmak için çabaladığımızı farkettik ve Panzehir arayışına girdik. Nedir bize panzehir? Ne şifa olacak ? Bir dakika şifa neydi ki? Bizim gibi fen bilimciler şifayı nerede aramalı? Bir biyolog bir kimyager yüzünü nereye dönmeli? Tüm bilimini ve ilimini hayatın her alanında sürdürülebilirliğe adamışlar ama cevabı hep farklı yerde aramışlar! Bu evde epitopu 3 saksı çiçeğim var bunlar niye yaşamıyor, küpe çiçeğim neden hep ölüyor…. İşte o an…. Sen sağlıklı yaşayabiliyor musun ki , o ufacık pencerede yaşasın!!! Kalk, kalk, kalk kendimize bi yer bulalım ! 2 çiçek ekelim bi salkım domates bi demet maydanoz şifa olur bize… ve böyle başlar ekin izi…. Balkonu olmayan evden yüzünü doğaya çevirir, şifa bulmaya gelir. Toplam 3 ortaboy saksı toprağından geçer dönüm dönüm üretime. Hem de ne üretim! evde bakamadık ya çiçeklerimize içimize dert oldu. Öyle bişey üretelimki hem gözümüze hem gönlümüze hem de sağlığımıza şifa olsun. Öyle çok üretelim ki herkes şifa bulsun! Biri şifa mı dedi? O çoook sevdiğimiz kızılderili hikayelerinde hep okuduğumuz her derde deva koni çiçeği vardı pespembe, kocaman kafalı papatya benzerleri. Biyolojide okurken merak saldığım o tıbbi aromatik bitkiler içerisinde kokusuna, tipine bayıldığım Yılanlar ile ilgili çalışan bir zoolog arkadaşıma bir sohbet esnasında bu çiçek o kadar güçlü şifalıymış ki kızılderililer yılan sokmasına karşı macun yapar sürermiş dediğim Kış çaylarının vazgeçilmezi! Hayatımızda geriye doğru gittikçe hep yüzüstü anılarına rastladığımız o çiçek! Ekinezya! Sonra mı sonrası yer değişikliği ama hayat aynı şehirden Urlaya, Urladan Seferihisara…. Ekinezya tutkumuz baki ama artık butik. Seferihisara kök saldık artık dedik, oğlumuz doğdu en kıymetlimiz, ölmez ağaca yüzümüzü döndük ve burada kök saldık. Mandalina ovasının tam ortasında bir zeytin bahçesi, Ve işte böyle başlar ekin izi nin hikayesi….. Olurda sizde bi tutam şifa peşine düşerseniz, bekleriz bir fincan çaya…